Karanlık Susurluk ve Saltanat Entrikaları...

Karanlık Susurluk ve Saltanat Entrikaları...

Susurluk ilçesinde ve ülkede kayıplar olduğunu gözlemliyoruz oligarşik Akp hükümetleri döneminde. Özellikle Recep Tayyip Erdoğan ve oligarklarının dokunulmazlık zırhından ve devlet imkanlarından yararlanmak suretiyle rehine alma ve türlü entrika vasıtasıyla bazı kişileri gizlice öldürdüğünü gözlemledik. Akp hükümetleri döneminde ülkede savaş suçları zirveye ulaştı çünkü Anzavur Çetesi olarak bilinen Recep Tayyip Erdoğan ve çetesi  mühimmat kaçakçılığı ve savaş tüccarlığı yapıyor. Mit tırları, mühimmat kaçakçılığı ve gemiler konuları da bunu ispat ediyor. Din, milliyetçilik, planlı terör saldırıları, propaganda ve türlü materyal üzerinden nemalanmak suretiyle Recep Tayyip Erdoğan ve çetesinin ucuz siyaset yapmak amacında olduğunu gözlemliyoruz. Anzavur Çetesi ve diktatörlüğün devletleri, ulusları, halkları, dinleri ve mezhepleri birbirine kırdırmak suretiyle yok etmek istediğini ve şer odaklarının kalleşçe gizlenmek amacında olduğunu öğrendik. Yazılı kaynaklar ve tarih bilgileri üzerinden spekülasyon ve zihin kontrolü yapmak suretiyle dünya vatandaşlarını kin ve düşmanlığa yönlendirmek amacında olan çetenin akla hayale gelmeyecek yalanlarına her gün şahit oluyoruz. Gerçek konular konuşulmuyor halk medya çetesi, spekülasyon, zihin kontrolü ve türlü entrika vasıtası ile alakasız konulara yönlendiriliyor. Ayrıca ifade ve iletişim özgürlüğünün engellenmesi, ithal seçmen, hileli vatandaşlık, hileli seçim, planlı darbeler gibi pek çok planlı terör örgütü eylemleri gözlemliyoruz oligarşik Akp hükümetleri döneminde. İçimizde cümle kurmaya cüret eden iktidar tarafından kollanan oligarklar var. Recep Tayyip Erdoğan ve çetesi, kendi yargı organları vasıtasıyla kurtulmak amacında.  Susurluk ilçesinde ve dünyada Recep Tayyip Erdoğan ve çetesinin ettiği küfürleri duyanlar var. Recep Tayyip Erdoğan ve çetesinin, sahte ve çoklu kimlikler ile en az 100 katrilyon ABD doları gizli servetin sahibi olduğunu, tefecilik ve planlı istila yapmak için planlı terör eylemleri uyguladığını gözlemliyoruz. Uluslararası hukuk kurallarının işleyeceği ve suçluların Türkiye Cumhuriyeti haricindeki uluslararası en yüksek yargı organları vasıtasıyla infaz edileceği günü bekliyoruz. İçinde Asala, Pkk, Dhkpc, Fetö, İşid, Hamas, Hizbullah, El Kaide, Eta, Ira gibi pek çok terör örgütünü tüm hatları ile barındıran, Susurluk Çetesi ve Anzavur Çetesi olarak bilinen şer odaklarının peşini lütfen bırakmayın, çetelere geçit vermeyin, susmayın...

Dipnot:

Türkiye Cumhuriyeti'ndeki hileli sistem ve türlü entrika sebebiyle, Birleşmiş Milletler, Uluslararası Ceza Mahkemesi ve Nato gibi en yüksek kurumların sıkı yönetim ilan etmesi ve yönetimi devir alması gerekiyor. Ayrıca özelleştirme çetesi olarak bilinen çetenin, şirketler, sahte kimlikler ve türlü entrika ile işlettiği gizli sermaye ile sonraki hükümetleri zor durumda bırakmak istemesi ve borç batağına sürüklemek amacında olması su götürmez bir gerçek. Türkiye'deki hileli sistem sebebiyle en az 10 yıl seçim yapılması akıl kârı değil. Pek çok ülkenin ve tüyü bitmemiş yetimin hakkını ve geleceğini çalanların Türkiye Cumhuriyeti haricindeki uluslararası en yüksek yargı organları vasıtasıyla infaz edileceğine inanıyorum. Akp ve çetesi olarak bilinen Anzavur Çetesi'nin tekrar ortaya çıkması ve devleti ele geçirmesi tesadüf değildir. Recep Tayyip Erdoğan ve çetesinin, Adolf Hitler'in soykırım rakamını geçtiğini gözlemliyoruz. "Yüzyılın Oligarkı, Yüzyılın Diktatörü, The New Hitler, Yüzyılın Baphometh'i ve Yüzyılın Beşli Çete Yöneticileri" kod adlarının Recep Tayyip Erdoğan'da olması tesadüf değildir. Hileli ve çoklu kimliklerle işlettiği maden firmaları ile Recep Tayyip Erdoğan günümüzde dünyanın en tehlikeli savaş tüccarı olarak görünüyor. M.Gorbaçov Suikasti, Mavi Akım Yolsuzluğu ve Halkın Malının Gasp Edilmesi, 28 Şubat Yönetimi Zorla Ele Geçirme Süreci, Susurluk Kazası ve Anzavur Çetesi, 11 Eylül Saldırıları Planları, Bülent Ecevit Suikastı ve Yönetimi Zorla Ele Geçirme Süreci, Mit Tırları ve Mühimmat Kaçakçılığı Meselesi, Mühimmat Kaçakçılığı Meselesinden ve Cezadan Kurtulmak İçin Tasarlanmış Fetö Ayaklanması ve Halkın Planlı Olarak Katledilmesi, İnsan Kaçakçılığı, Diğer Ülkelerde Darbeler-Ayaklanmalar ve Savaş Suçları gibi pek çok kanunsuzluk konuları ile Recep Tayyip Erdoğan'ın dünyanın en azılı savaş suçluları arasında yer aldığı ispat edildi. Kurtuluş Savaşı'nda görülen İstiklal Mahkemeleri'nin yerini günümüzde Uluslararası Ceza ve Savaş Mahkemesi, Nato İdari Mahkemesi, Birleşmiş Milletler Mahkemesi-ICJ ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi gibi en yüksek kurumlar aldı. Batıya ve medeniyetlere düşman faşist ideolojilerin sona yaklaştığına inanıyorum. Gemilerde çocuk ve kadın satan mühimmat kaçakçısı savaş tüccarı ahlaksızlar halka hayat dersi veremez ve hayat dersi de alamaz...

Casusluk Nedir?

Casusluk Nedir?

Çoğu hükümet, kararlarını yönlendirmek için toplanan bir dizi bilgiye güvenir. Bu casuslukla aynı şey değildir. Yasal istihbarat ayrı bir konudur. 

Casusluk,  yaşadışı istihbaratçıların kullanılması veya teknik araçlar; bilgisayar sistemlerine girmek gibi yöntemler kullanarak normalde kamuya açık olmayan bilgileri elde etme sürecidir. 

Açık Bilgi Toplama Nedir? 

Kamuya açık bilgilerin toplanması, diplomatik personelin, askeri ataşelerin ve ticaret delegasyonlarının rutin bir faaliyetidir. Medya, konferanslar, diplomatik etkinlikler ve ticaret fuarları gibi açık kaynakları ve ev sahibi hükümet temsilcileriyle açık temas yoluyla kullanırlar. Bu, ev sahibi ülkelerdeki siyasi, ekonomik ve askeri gelişmeleri izlemelerini ve kendi hükümetlerini bilgilendirmelerini sağlar. Böylece yabancı temsilciler, hükümetlerinin dış, ticari ve askeri politikalarını şekillendirmelerine yardımcı olurlar. Bu tür çalışmalar ulusal çıkarlarımıza zarar vermez. Aslında, genellikle diğer uluslarla iyi ilişkiler kurmamıza yardımcı olur.

Ayrıca oligarşik hükümetlerin ve diktatörlüklerin, astral casuslar ve "Ra" kod adlı oligarklar ile planlı casusluk yaptığı bilinmektedir. Zihin kontrolü casusluk ve savaş suçları konusuna girmektedir. Bu tür casusluklar casusluk konusunun en tehlikeli örneği olarak tanımlanabilir. 

Casusluk Neden Zarar Veriyor?

Casusluk, gizli yollarla kamuya açık olmayan bilgilerin toplanmasına odaklanır. Gizli bilgilerin ifşa edilmesi ulusal güvenliğe zarar verebilir, ülkenin ekonomik refahını tehlikeye atabilir veya uluslararası ilişkilere zarar verebilir. Hassasiyeti onu korumamızı gerekli kılıyor ama aynı zamanda casuslar için çekici kılıyor.

Dipnot:

Recep Tayyip Erdoğan ve çetesi olarak bilinen oligarşik Akp hükümeti ve çetesi, hat üzerinden türlü entrika ile casusluk yaptığı için, aşağıdaki gibi uygulamalar kullanmak gerekiyor. Ayrıca özelleştirme çetesi olarak bilinen Recep Tayyip Erdoğan ve çetesi sebebi ile şirket, dernek ve vakıf ürünlerinden uzak durmak gerekiyor. Recep Tayyip Erdoğan ve çetesinin, tüm dünyada çoklu kimlikler ve gizli hisseler ile planlı casusluk yapmak için işlettiği yazılım ve donanım şirketlerini unutmayın. Lütfen yazılım seçerken çok dikkatli olun. 

*Orbot(Android)

*Blitz Vpn (Mossad Önerisi)

*Proton Vpn (Avrupa Birliği Projesi)

*Unique Vpn (Mossad Önerisi)

*Vpnify (Mossad Önerisi)

*Psiphon Pro (Mossad Önerisi)

*Tor Browser (ABD Deniz Kuvvetleri Projesi) 

*Mullvad Browser (Windows-Linux-IOS)

*Norton App Lock(Android)

Dipnot II:

Aşağıdaki ilk resimde görüldüğü gibi, kripto çete olarak bilinen oligarşik hükümetler ve diktatörlükler, dokunulmazlık kaldıran en yüksek kurumların ihbar hattını engellemek için şirket, vakıf, dernek ve çoklu kimlikler gibi materyalleri casusluk için türlü entrika ile kullanıyor. Devletin hattı hiç kimsenin ve hiç bir zümrenin tapulu malı değildir. Devletlerin ve kurumların özelleştirme ve casusluk sebebiyle şirketleri olamaz. Bu tür suçların cezasından kaçmak için bazı hükümet yetkilerinin dış güçleri anlatması ve sürekli bahaneler üretmesi tesadüf değildir. İkinci resimde ise düşünce ve fikir gücüne, iletişim ve ifade özgürlüğüne düşman, diktatörlük ve oligarşik hükümetlerin Birleşmiş Milletler gibi en yüksek kurumların haber hattını engellediği anlatılıyor...

#casusluk #astralcasusluk #espionage #astralespionage #Ra

Laiklik ve İstismar

Laiklik, İstismar ve Paralel Yapı Arasındaki Bağlantı:

Şahsi menfaatleri veya oligarşiden nemalanan bir takım zümrenin menfaatleri için, hükümeti türlü hile ile ele geçirmek, başka bir yönetim biçimi veya başka bir rejimle yeni devlet oluşturmak isteyen şer odakları her zaman olacaktır. İthal seçmen, sahte vatandaşlık, sahtecilik ve türlü entrika ile, gizli Cabal yapılanması ve paralel yapı olarak bilenen şer odakları diğer devletlerin de peşini bırakmayacaktır. Kanunları, kurumları  ve devletleri yok etmek isteyen, değerli madenleri planlı olarak özelleştirme ve türlü entrika vasıtasıyla ele geçirmek isteyen şer odakları pek çok ülkede planlı soykırım yapmaktadır. İçi dışı bir olmayan şer odakları genellikle din, milliyetçilik, propaganda, terör saldırıları ve türlü materyal ile siyaset yapmak için uğraşıyor. İstismar, zihin kontrolü, yalanlar ve türlü entrika vasıtasıyla halkı kandırmak, laiklik kavramını yok etmek istiyor. Bazı kişiler parmaklarında görünmeyen mason yüzükleri ile geziyor ve pek çok kişi tarafından farkediliyor. Lütfen laiklik ve istismar konularını aklınızdan çıkarmayın. Partili değil kanuncu ve ahlaklı olmaya çalışın...

Laiklik veya laisizm (laïcité Fransızcadan), devlet yönetiminde dinin veya dinsizliğin referans alınmamasını ve devletin bütün vatandaşlıklara tarafsız ve eşit olmasını savunan ilkedir.

Terimin İngilizce karşılığı ise laicism olup, din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması anlamına gelir. Fransa'da lâiklik için Laïcité (Laicisme) terimleri kullanılmaktadır. Kavramlar, her iki biçimde de din ve devlet işlerinin birbirine karıştırılmamasını ifade etmektedir.

Din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması yolunda hukuk alanında yapılan devrimler ve yenilikler, Cumhuriyet döneminin en önemli çağdaşlaşma hamleleri olarak ceza hukuku ve medeni hukuk düzenlemeleri ile gerçekleştirildi. Kadın veya erkek, kişisel kanaatlerine bağlı olmaksızın tüm vatandaşların eşit yasal haklara sahip olmaları ve hukuk birliğinin tesis edilmesi bu alanlardaki düzenlemeler ile gerçekleştirildi.

"Hiç kimse, devletin sosyal, ekonomik, siyasî veya hukukî temel düzenini kısmen de olsa, din kurallarına dayandırma veya siyasî veya kişisel çıkar yahut nüfuz sağlama amacıyla her ne suretle olursa olsun, dini veya din duygularını yahut dince kutsal şeyleri istismar edemez ve kötüye kullanamaz."

İstismar, Türkçeye Arapçadan geçen ve sözlük anlamı olarak iyi niyeti kötüye kullanma, sömürme anlamına gelen bir sözcüktür. İstismar etmek, bir kişinin ya da kişilerin iyi niyetini kötüye kullanarak yararlanmak, bir düşünceyi kötüye kullanarak zarar vermeyi hedeflemek, karşısındakinin kendi rızası olmadan ve iradesini dikkate almadan sömürmek gibi anlamları içerir. İstismarlar her toplumda, her kurumda ve her koşulda mümkündür. Ahlâk kurallarına ters ve çoğunlukla da yasa dışı olarak değerlendirilir. Genelde gücü ya da erki (ekonomik, sosyal, siyasal ya da cinsel) elinde bulunduranların başkalarına yönelik suistimalleri ve keyfî yönelimleri olarak ortaya çıkmaktadır. Burada bireylerin kişisel mahremiyetleri ve temel hak ve özgürlükleri açık bir şekilde ihlal edilmiş olmakta; cinsel istismarlardan tecavüze, zorbalıktan işkenceye kadar uzanan bir yelpazede istismarlar kişilerde ruhsal ve fiziksel bozukluklara ve hatta can kayıplarına neden olmaktadır.

Belli başlı istismar biçimlerini şöyle belirtmek mümkündür:

Fiziksel istismar: Bir kişini rızası olmadan şiddete maruz kalarak fiziksel olarak acı verilmesi;

Cinsel istismar: Bir kişinin rızası olmadan veya fiziksel ve psikolojik baskıya maruz kalarak cinsel amaçlar için kullanılması;

Psikolojik istismar: Bir kişiyi yapmak istemediği bir şeyi yapmaya razı etmek için veya keyfi olarak duygusal durumundan yaralanarak psikolojik baskı uygulanması;

İnsan hakları ihlalleri;

Hayvan istismarı: Hayvanlara yönelik şiddet, kötüye kullanım;

Gücün kötüye kullanımı;

Zorbalık;

Çocuk istismarı: Çocuklara yönelik fiziksel, duygusal ya da cinsel istismar.

#laiklik #istismar #paralelyapı #cabal #laicism #exploitation #parallelstructure

Gizli Cabal Yapılanması - The Secret Cabal Society...

Gizli Cabal yapılanması nedir? Cabal yapılanmasının kalbi neden Türkiye? Paralel yapının ve planlı istismarın özeti...

Susurluk Kazası'nın ismi duyulunca akla medyadaki devlet-mafya-siyaset sloganı geliyor. Şahsi menfaatler için hile ile ele geçirilmiş hükümet-diktatörlük-siyaset terimi paralel yapıyı anlatmak için daha doğru bir ifade şeklidir. Diktatörlerin ve destekçilerinin terör örgütü üyeleri olduğu ve bütün devletlere düşman olduğu bilinmektedir. Paralel yapının özetini gizli Cabal yapılanması olarak tanımlamak gerekiyor. Cabal yapılanması, gizli birliktelik, gizli amaçlar için kurulmuş örgüt ve bütün terör örgütlerinin bağlı bulunduğu İlluminati Terör Örgütü'nün piramidinin üstündeki en yetkili yöneticileri olarak tanımlamak gerekiyor. Beşli çete terimini Cabal yapılanması için kullananlar var. Beşli Çete'nin üye sayısının beş ile sınırlı kalmadığı su götürmez bir gerçek. Beşli Çete'nin üye sayısını bir ülkede binlerce kişi ile ifade etmek mümkün. Cabal yapılanmasını şeytanın hizbi olarak anlatanlar da vardır. 

Cabal yapılanmasının ana amaçları; kanunları yok etmek, dünyadaki en yüksek yargı organlarını ve en yüksek kolluk kuvveti birimlerini yok etmek, yeni dünya düzeni getirmek, Nato birliğinin cephane stoklarını yok etmek, Türkiye'deki yüksek bor rezervlerini türlü hile ele geçirmek ve planlı 3. Dünya Savaşı'nı çıkarmaktır. Yunanistan, Ukrayna ve bazı ülkelerdeki mühimmat depoları saldırıları tesadüf değildir. Türkiye'de diktatörlükten nemalanan şer odakları ve destekçileri, şahsi menfaatler için keyfe göre düzenli resmi evrak yazmak suretiyle planlı casusluk yapıyor ve pek çok delili imha ediyor. Şer odaklarının ne hileli evrağına ne de sözüne güvenmezler. Terör örgütü üyelerinin üzerinden evrak çıkmasa da, şer odakları uluslararası kanunlardan, Interpol ve Nato gibi kurumlardan kaçamaz. 

Sahte kimlikler vasıtasıyla köşeyi döndükten sonra, yüzüğünden başka serveti olmadığını anlatanlar ve destekçileri, uluslararası kanunlar önünde hesap verecektir. İlahi adalet er geç tecelli eder...

What is the secret cabal structure? Why is Turkey the heart of the Cabal structure? Summary of the parallel structure and planned exploitation...

When the Susurluk Accident and Susurluk City terms are mentioned, the media slogan of state-mafia-politics comes to mind. There is a more accurate way of describing parallel structure which is known as government-dictatorship-politics term, the government which has been seized for personal gain by all kinds of cheating methods. It is known that dictators and their supporters are members of terrorist organizations and hostile to all states. The summary of the parallel structure should be defined as the secret Cabal structure. The Cabal structure can be defined as a secret togetherness and as an organization established for secret purposes. Also the Cabal structure can be defined as the the most authorized managers at the top of the pyramid of the Illuminati Terrorist Organization to which all terrorist organizations are affiliated. Some people use the "Gang of Five" term for the Cabal structure. It is an indisputable fact that the number of members of the "Gang of Five" is not limited to number of five. The number of members of the "Gang of Five" can be expressed with the number of thousands in a country. There are also fellows who describe the Cabal organization as a faction of Satan.

The Cabal Structure's main objectives are to destroy universal laws, to destroy the highest judicial bodies and the highest law enforcement bodies in the world, to bring earth a new world order, to destroy the ammunition stocks of the NATO allies, to seize the high boron reserves in Turkey by various cheats and to start planned World War III. The attacks to ammunition depots in Greece, Ukraine and some other countries is not a coincidence. In Turkey, there are evils and their supporters described as government administrators, who benefit from dictatorship, commit planned espionage and destroy many evidences by writing or destroying regular official documents according to their personal benefits. No one trusts fake documents or any sentence of these evils. Even if no documents are found from the members of terrorist organizations, they cannot escape from international laws and highest official bodies such as Interpol and NATO. 

After being rich by fake or multiple IDs, the evils who say they have no more wealth than their ring will be punished by international laws. They will be punished by divine justice and highest international organs in the world sooner or later... 

#susurluk #cabal #heartofcabal #boron #worldwar3 #ammogang #nucleargang #energygang #borongang #susurlukgang #anzavurgang #gangoffive #11septembergang #illuminatigang #plannedserialputsches #plannedgenocide #plannedtheft #plannedespionage #plannedterrorism #tribeofsatan #dictatorship #oligarchs #loansharks #plannedexploitation #fakeprophets

#natoarticle5 #greece #ukraine #mawi #natounity

Oligarşi Nedir?

Oligarşi Nedir? 

Oligarşi, ayrıcalıklı bir grubun iktidarda olduğu yönetim şeklidir. 

Yönetimdeki grup siyasi, askerî, dinî veya finansal gruplar gibi ülkenin önde gelen gruplarından birisi olabilir. 

Oligark Nedir?

Oligarşi, ayrıcalıklı bir grubun iktidarda olduğu yönetim şeklidir. Genellikle bu grubun bencilce ve görevlerini kötüye kullanarak gerçekleştirdiği oligarşi, despotça bir yönetim şeklidir.

Oligark terimi en azılı elebaşı olarak tabir edilen bazı kişileri tanımlamak için kullanılır. Sıradan bir oligarkta, siyasi imkanlarla ve türlü entrika ile alınmış, sahte kimlikler ile gizlenen gayrimenkuller ve işletmeler vardır. Sıradan bir oligarkta 20 trilyon US$ gizli mal varlığı olabilir.  Ayrıca sıradan bir oligark çok fazla miktardaki gizli mal varlığını terör örgütü için işletiyor olabilir. Bahse konu olan servetler kirli işler olmadan kazanılamaz. Türkiye gibi ülkelerin üzerindeki değerler, 100 Katrilyon US$ gibi bir rakamdan çok daha fazla tutabilir. Hiç bir ülke para ile satın alınamaz. Oligarşik hükümetler planlı soykırım yapan terör örgütü yapılanmalarıdır. 

Dipnot:

Her oligarkı şeytanın kendisi olarak anlayalım. Bütün oligarklar diktatörlükten nemalanır. Oligarkları terör örgütü yöneticileri ve planlı casuslar olarak idrak edelim. Sağlıcakla kalın. 

#oligarşi #oligark #tiran #zorba #seytan #oligarchy #oligarch #tirana #bully #satan

Susurluk ve Bor

Susurluk ve Bor

Bor ve boraks mineralleri; özellikle nükleer alanda, savunma sanayiinde, uzay mekiği, jet ve füze yakıtı imalatında ana ham madde olarak kullanılmaktadır. Bor madeni özelleştirmeciler sebebi ile uluslararası yasalara tabidir. Madenler savaş ve terör örgütleri sebebiyle uluslararası en yüksek yargı organlarının konusudur. Özelleştirme ve terör konusuna girdiği için devletlerin ve kurumların, şahısların bor ve boraks şirketleri olamaz. Bazı kaynaklar sadece ülkelerin, diktatörlükten ve terörden nemalanan zümrelerin eline bırakılamaz. Bazı madenler kıyametin kopmasına yol açabilir. Bor ve boraks madeni gibi tehlikeli madenler para ile satılamaz. İstatistik bilgilerini kötü niyetli olarak kullanan şer odaklarını aklımızdan çıkarmayalım. Bazı yetkililerin, sahte kimlikler ve şirketler ile bor kaçakçılığı yapması tesadüf olamaz. Türkiye'de dünya bor rezervlerinin büyük çoğunluğu bulunmaktadır. 

#susurluk #bor #boron

Bazı Uluslararası Şikayet Mercileri

Bazı Uluslararası Şikayet Mercileri

Hukuksuzluğa kayıtsız kalmayın.  Ülkenizde adaletin yeterli olmadığını düşünüyorsanız bazı uluslararası resmi organlara şikayette bulunabilirsiniz. 

Uluslararası Ceza Mahkemesi

Bilgi ve Delil Birimi

Savcılık

Posta Kutusu 19519

2500 CM Lahey

Hollanda

E-posta: otp.informationdesk@icc-cpi.int

Faks +31 70 515 8555

İnsan Hakları Mahkemesi İletişim Formu

NATO İdari Mahkemesi

Yazı İşleri Bürosu 

– FD 205

Blvd Leopold III

B-1110 Brüksel

Tel: +32 (0)2 707 3831

E-posta: mailbox.tribunal@hq.nato.int

NATO Parlamenterler Meclisi İletişim Formu 

Interpol İletişim Formu

Uluslararası Göç Örgütü 

17 Route des Morillons, 1211 Cenevre 19, İsviçre

+41 22 717 9111

E-posta: hq@iom.int

Avrupa Konseyi İletişim Formu

ABD Adalet Bakanlığı İletişim Formu

(Eğer şikayetinizin yerine ulaşmamış olabileceğini veya iletişim ve ifade özgürlüğünün engellenmiş olabileceğini düşünüyorsanız, itibar ettiğiniz NATO birliği üyesi ülkelerin büyükelçiliklerine ve temsilciliklerine suç duyurusunda bulunabilirsiniz.)

Örnek Dilekçe:

(This text is Turkish language)

Sayın yetkili,

X ilinde, y kahvehanesi olarak tabir edilen kahvehanede, eski su faturasının 600 küsür TL iken, daha sonra 3000 küsür TL olduğu anlatılıyor. X Belediyesi'nde suya indirim yapıldığı anlatılıyor medyada. Bu işe aklım ermiyor. Zammı indirim olarak anlatan şer odaklarından şikayetçiyim. Xyz ülkesinde bazı militanlar, devlet yetkilileri olarak işe alınmış. Xyz ülkesinde  insanların zekasıyla dalga geçen, sahtecilik yapan ve adam kayıran o kadar çok sözde yetkili var ki, hükümet ve organlarına güvenim kalmadı. Pek çok kişi şaibeli hükümetin yandaşlarının belgesine inanmıyor. Şer odakları kanunları işine geldiği gibi yorumluyor ve uyguluyor. Xyz  ülkesinde bazı muhaliflere iktidar partisine gitmeden ilaç bile vermiyorlar. Enflasyon başını aldı gitti Xyz ülkesinde, vatandaşlar geçinmekte ve hayatını idame etmekte güçlük çekiyor. Xyz ülkesinde  bazıları da iktidardan nemalanmak suretiyle onun bunun parası ile zengin oluyor. Xyz  ülkesinde vatandaşlar yokluk çekerken, kısa sürede köşeyi dönenlerin iktidardan nemalandığına eminim. Temel yaşam hakkının engellemek istendiği kanaatindeyim. Şer odaklarının, bazı muhalifleri ve yerel direniş olarak bilinen Kuvâ-yi Milliyecileri yok etmek, soykırım yapmak ve seçimleri hile ile kazanmak amacında olduklarını düşünüyorum. Xyz ülkesi yaşanmaz hale geldi. Xyz ülkesinde iktidardan nemalanan şer odakları ve yandaşlarının çocukları hakaretten dava ettiği anlatılıyor. Torpillilerin ve yandaşlarının davaları düşüyor. Xyz  ülkesinde bazı gazeteciler, bazı askerler ve bazı muhalifler tutuklanıyor. Ayrıca, NATO birliğini ve NATO ülkelerini yok etmek istediklerini düşünüyorum. Bahse konu olan şer odaklarını küresel tehdit olarak görüyorum. Anzavur Çetesi olarak tanımlanan çetenin, hayat dersi alamayacağını, düzeltilemeyeceğini ve  topluma kazandırılamayacağını düşünüyorum.Cumhuriyet demokrasi anlamına gelir. Demokrasi, yönetimin tek bir kişinin elinde olduğu mutlak monarşi ya da yönetimin bir grup insanın elinde olduğu oligarşi gibi hükümet şekilleriyle zıtlık gösterir. Dünya'da demokrasinin, yasaların ve evrensel hukuk kurallarının tamemen yok edilemediği kanaatindeyim. Suçlular bulunursa, "Xyz  Cumhuriyeti" haricindeki uluslararası yüksek yargı organları vasıtasıyla yasal işlem başlatın. Konunun araştırılması ve gereğinin yapılmasını rica ederim. Barışa, insanlığa, bilim dallarına yaptığınız katkılarınız, emeğiniz ve üstün hizmetleriniz için teşekkür ederim. Kolay gelsin, iyi çalışmalar dilerim. 

Saygılarımla,

Ad Soyad 

T.C. Kimlik Numarası:

Adres: 

İletişim Numarası:

E-posta Adresi:

Masonluk Nedir?

(Parmağındaki yüzüğünden başka serveti olmadığını anlatan ve başka kimlikler üzerinde serveti olanlar bir gün adalet önünde hesap verir. İlahi adalet şaşmaz...)

Masonluk Nedir?

Mason kelimesi güya taş ustası anlamındadır. Masonlar ve haşhaşiler, firavunların zamanından günümüze dek gelen gizli örgütlerdir. Haşhaşiler reenkarnasyona inanır, yaptıkları intihar saldırıları ile tanınır. Tarih boyunca haşhaşi örgütü pek çok devleti yıkmak için nice savaşlar yapmıştır. Mason localarının patronluğunu yapan gizli şahısların, İlluminati ve Gladyo Terör Örgütü'nün yöneticileri olduğu anlatılır. İlluminati terör örgütü üyelerinin de şeytana taptığı pek çok yazılı kaynakta anlatılır. Mason yapılanmasını Türkiye'de İlluminati Çetesi ve Anzavur Çetesi olarak tanımlarsak yerinde olur. Masonluk hakkında yazılan pek çok kaynağa itibar göstermeyin. Çünkü kanı bozuk, soysuz İlluminati Çetesi, kendilerini sözde asilzade, sözde nişanlı şövalye, sözde üstad ve sözde hümanist olarak anlatmak suretiyle zihin kontrolü yapmak isteyecektir. Şeytan, şeytan olduğunu anlatmaz, spekülasyon yapar ve düşmanlarını hedef gösterir. İlluminati Terör Örgütü'nün dünyayı ekonomik olarak zor durumda bırakmak istediği aşikardır. Ayrıca Gladyo Terör Örgütü, diktatörlük yapabilmek için, NATO birliğini yok etmek istiyor. Lütfen NATO birliği ve dünya ülkelerine düşman olmayın. Günümüzde bazı sözde siyasetçiler ülkeleri hedef gösteriyor ve halkı kin ve düşmanlığa yönlendiriyor. Bazı hükümetleri ve bazı sözde yöneticileri eleştirmek varken, NATO birliği ve dünya ülkelerini hedef göstermek suçtur. Din, milliyetçilik, hukuk ve başka materyaller üzerinden siyaset yapmak suretiyle halkı kandırmak isteyen İlluminati Çetesi'ne aldanmayın. Anzavur Çetesi'ni milli mücadele döneminde arkadan yaptığı kalleşçe saldırılar ile hatırlayalım. Terör örgütleri sadisttir, ahlaktan yoksundur. Anzavur Çetesi'nin yaşadığını unutmayalım ve mücadeleyi bırakmayalım. Anzavur'a sahip çıkan varsa onlar da Anzavurdur...

Sırada kalleş Anzavurlar hakkında ders niteliğinde bir hikaye var. Anzavurlar'ın tatlı sözüne aldanmayın. Anzavurlar, din ve milleyetçilik gibi kavramlar üzerinden mazlumları kandırmak ve halkı terör örgütü bünyesine katmak için her türlü hile ve aldatmacayı mübah görecektir.

"Mürelman" kelimesinin anlamını "hançer" olarak tanımlayanlar olabilir fakat kelime günümüzde anlamını yitirmiştir. Mürelman terimini, tarihte Sezar ile Brütüs olarak bilinen kişileri ve demokrasi için verilen savaşı unutmayalım. Demokrasi, yönetimin tek bir kişinin eline olduğu mutlak monarşi ya da yönetimin bir grup insanın elinde olduğu oligarşi gibi hükümet şekilleriyle zıtlık gösterir...

(Üsteki resimde Mürelman olarak bilinen bıçak, altaki resimde ise Firavun Tutankamon'a ait olduğu iddia edilen Firavun'un Hançeri bulunuyor.)

Mülk kelimesi dilimizde dini önder, acizliğini bilmek, yönetme şevki, hâkimiyet, servet, itibar gibi maddi ve manevi imkan manasına gelmektedir. İngiliz dilinde ise, "denge bıçağı" olarak tabir edilen bıçak(hançer) "dagger" olarak bilinir. "Assassin" kelimesi de İngilizce'den çevrildiğinde katil, suikastçı ve haşhaşi anlamlarına gelir. Kelime, ayrıca 11., 12. ve 13. yüzyıllarda özellikle Selçuklu yönetimine yönelik siyasi suikastlar düzenleyen İsmaililerin militan bir alt grubunun üyesi olarak tanımlanır. 

Konuyu özetleyecek olursak ihaneti anlatmak neredeyse imkânsız... Hatada ve haramda ısrar eden kişi, imansız Anzavur olarak tanımlanır. Anzavurlar hayat dersi alamaz. Dünya barışını şikayet etmek isteyen Anzavur Çetesi ile anlaşma yapılmaz. Savaş bazen hayatı idame ve kurtuluş için şarttır. Özlü bir söz ile konuyu sonlandıralım.  

"Sıkılmış bir yumrukla el sıkışamazsınız."

#mason #masonluk #illuminati #gladyo #susurlukcetesi #teror #hashasi #sezar #brutus #ihanet #masonry #assassin #dagger #betrayal #cesar #gladio #terror #susurlukgang

Kast Sistemi Nedir?

Kast Sistemi Nedir?

Kast, endogami ile karakterize edilen sosyal tabakalaşmanın bir formudur. UNICEF ve İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün verilerine göre dünya çapında pek çok insan kast ayrımcılığından etkilenmektedir. Asya kıtasının bazı bölgelerinde günümüzde de uygulanan bir sistemdir. Sınıf ayrılıklarına dayanır. Günümüzde Rusya'da uygulanan bazı sistemler de kast sistemi olarak kabul edilmektedir. Kast sistemindeki sınıflandırma öncelikle evlilik ve iş bölümüyle ilgilidir. Bu terim, aynı zamanda argo dilinde geçmekte ve sosyolojik bir terim olarak da kullanılmaktadır. Hatta modern toplumlarda yer alan bir terimdir.

Özellikle Arap yarımadası, Asya kıtasının bazı bölgelerinde, Afrika'nın bazı bölgelerinde, Doğu Asya'da (en bilindiği Kuzey Kore'deki "Fişleme sistemi") ve Kuzey Kore'de kast sistemi uygulandığı belirtilir.

Kast düzeni, Dünya’da uzun süredir hüküm sürmektedir. Bazı kişilerin hayatlarının her alanında bu düzenin etkisi hâkimdir.

Eş ve İş Seçimi: Kast sisteminde grup içinde evlenmeler (endogami=akraba evliliği gibi) söz konusudur. Kimin hangi mesleği yapacağını kast sistemi belirler. Aynı kast içindekiler ancak birbirleriyle evlenebilirler.

Birlikte Yeme-İçme: Önceden insanların hep birlikte yemek yemeleri yasaktı; çünkü üst kastlar bunu hoş karşılamıyorlardı. Kendilerini onlarla kirletme korkuları vardı. Bugün bu ayrım büyük oranda kaldırılmıştır. Ancak kırsal kesimlerde hala eski kuralları görmek mümkündür.

Kast sisteminde üst tabaka, alt tabaka şu şekilde oluşur:

Belli başlı dört ana tabaka vardır.

Bu tabakalar da kendi aralarında alt tabakalara ayrılır.

Bunların dışında bir de kast sistemine dâhil edilmeyenler vardır. Bunlar insanlığın en aşağı tabakasında yer alırlar ve hiçbir hakları yoktur. Bazı kişiler ten rengi ve dini sınıflandırma ile ayrıcalıklar kazanmaktadır. Bu sistemde bir kişi ne kadar açık renkliyse o kadar üst tabakada yer alır. Ten rengi aynı zamanda göçmenlerin hangi ırktan olduklarını da göstermektedir.

Kast sistemi şer odaklarına göre toplumsal hiyerarşiyi sağlamaktadır. Kast düzeninin nasıl oluştuğu bilinmemektedir. Bununla ilgili ne bir kurum ne de bir belge vardır. Tarihsel olarak değerlendirildiğinde şöyle bir durum ortaya çıkmaktadır: Farklı kabileler birleştirilerek genel bir sistem oluşturulmuştur.

Bazı sınıflar eskiden çok önemliydiler; ancak günümüzde artık eskisi kadar önemli değiller. Bazı sınıfların asıl meslekleri politikadır. Bugün siyasette çıkarcılar çoğunluktadır.

Bazı Ülkelerde Kast Sistemleri 

Kastlar bazı ülkelerde beş ana kast olarak şu şekilde oluşmaktadır:

Köleler (Kullar) 

Yandaşlar (Destekçiler-Oy Devşirme) 

Şeyhler(Sözde Dini Önderler-Oy Devşirme) 

Oligarklar(Vezirler) 

Diktatörler

Kuzey Kore halkı devlet tarafından uygulanan sistemle kategoriye ayrılır ve her vatandaşla ilgili gizli bir dosya tutulur. Bu derece, her Kuzey Koreli'nin yaptığı iş ve yaşam standartlarından evliliği, eğitimi ve devletten aldığı hizmete kadar tüm hayatını şekillendirir. Kuzey Kore'de 12 yıllık zorunlu eğitim ve 3 ila 5 yıl askerlikten sonra üniversiteye gidilir veya çalışmaya başlanır. Ülkede kişinin mesleğine kendisi değil devlet karar verir ve bunda sisteminin rolü büyüktür. Ekonomik seviyesi düşük olan bazı muhalifler kentlerden uzakta kol gücüyle çalışılan işler yapar, iktidardan nemalananlar ise üst düzey görevlere getirilir.

"İyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler memleketi olamaz."

  

Gazi Mustafa Kemal Atatürk

#kastsistemi #firavunluk #castesystem #pharaohdom

Adam Kayırma Nedir?

Adam Kayırma Nedir?

Nepotizm, akraba kayırma veya adam kayırma, öznel ve adil olmayan şekilde yapılan ayrımcılık.

Nepotizm kavramının Latince'de “Nepot” sözcüğünden geldiği, İngilizcede ise "Nephew" (yeğen) olduğu değişik çalışmalarda ifade edilmiştir. Nepotizm, kamu örgütlerinde ve iş örgütlerinde karşılaşılan önemli sorunlar arasındadır. Türk Dil Kurumu bu kavramı arkadaş veya akraba kayırma" şeklinde açıklamıştır. Türkçede nepotizm anlamında iltimas, torpil, yandaşlık ve dayıcılık sözleri de bulunmaktadır. Nepotizm kavramı günümüzde akraba ve yakınların aynı işletmede işe alınması şeklinde ele alınmaktadır. Ayrımcılık içeren alımlar bir kimsenin beceri, kabiliyet veya eğitim düzeyine bakılmaksızın istihdam edilmesi yönündedir. Nepotizm kavramı öznel bir şeklide yapıldığından dolayı genellikle mağdurlar yarattığı düşünülmektedir. Aynı zamanda bu ayrımlar örgütsel ilişkilere de zarar verebilir. Bu ayrımcılıkların kişileri yükseltici veya ayrıcalıklı bir konuma getirmesi durumunda diğer insanlar tarafından memnuniyetsizliğe neden olacağı belirtilmektedir.

Nepotizm kavramı Rönesans öncesi Papa'ların, nitelikleri ve eğitim düzeyine göz önüne almadan yeğenleri için üst düzey kademelerde iş bulma çabalarına dayanmaktadır. Bu çabalar sonucunda kiliselerin etkinliği tartışmaya açık hale gelmiş ve Papa yeğeni olmayan kişiler üzerinde olumsuz etki yarattığı belirtilmiştir. Nepotizm kavramı Türkçede kayırmacılık olarak kullanılsa bile aslında kayırmacılıktan daha fazlasını ifade etmektedir.

Favoritizm ve Nepotizm bağlantısı:

Nepotizm kavramının, daha genel anlamda ayrıcalıklı grup (favored group) anlamındaki kelime kökünden gelen Favoritizm kavramı altında incelenmesi mümkündür. Favoritizm kavramı, toplulukların iç grup ve dış grup olarak ikiye bölünmesi ile oluşur ve bölünme sırasında, entik ve bölgesel ayrımcılık, tarikatçılık, mezhepçilik gibi sebeplerle oluşturulan iç gruplara ayrıcalık verilmesi ve dış grupların dışlanması durumudur.

#adamkayirma #dayicilik #ayrimcilik #iltimas #torpil #nepotizm #discrimination #favorability #nepotism

Hukuksuzluk Nedir?

Hukuğun Olmadığı Bir Ülkede Hangi Sorunlar Olur?

Hukuk bir devletin var olması için olmazsa olmaz kavramlardan biridir. Güçlü ordu, güçlü ekonomi ve güçlü siyasetin olduğu bir ülkede hukuk ve hukukun üstünlüğü yoksa kaos çıkar. Tüm diğer güçlü enstrümanlar anlamsız kalır. 5 parmağın olduğu bir el bir ağırlığı kaldırır ancak bu eldeki parmaklardan biri gidince ağırlık daha da ağırlaşır diyerek basit örnek vererek konumuza devam edelim. Hukuk, adaletin sağlanması ve hakların korunması için vardır. Bir ülke düşünelim hukuk yok ya da hukuk var ancak hukukun üstünlüğü yok. Sonuçları ne mi olurdu? En basit ifade ile KAOS çıkardı. Yöneticiler yönetilenleri ezer ve haklarını elinden alırdı. Tabi iyi niyetli kişileri bu konuya dahil etmiyoruz. Her yönetici iyi olacak değil. Bu nedenle haklar hiçe sayılır ve çalışma şartları ağırlaşırdı. İşçilerin kazançları düşerdi. Geçinemez hale gelinir ve geçim derdine düşmüş bireyler hakları için savaşırdı. Savaş kelimesi gerçek anlamda savaşı içermektedir. İsyan çıkar yağmalar başlar hırsızlıklar çoğalırdı. Haksız uygulamalar ile halk sömürülür ve fakirleştirilirdi. Buna bağlı olarak sağlık konusunda da sıkıntılar büyük çeşitli hastalıklar yayılırdı. İşkenceler, rüşvet, insan öldürme gibi olumsuz olaylar artar ve huzur kalmazdı. İşler hep rüşvet ile yürür buna bağlı olarak işinde usta olan yerine bilgisiz kişiler üretime, yönetime, denetlemeye vs alınırdı. Bu da her alanda başarısızlığı getirirdi. Üretim düşer tüketim artardı. Buna bağlı olarak cari açık ve enflasyon büyür ekonomik kriz baş gösterir ülke iflas ederdi.

Hukukun üstünlüğü ilkesinin geçerli olmadığı bir devlet modelinde ne gibi olumsuzluklar yaşanabilir? 

Hukukun üstünlüğü ilkesi, devletin bütün idari yapısı ve devleti oluşturan erklerin, önceden kabul edilmiş ve daha sonra kabul edilen kurallar bütününe uygun hareket etmesidir.

Hukukun üstünlüğünün geçerli olmadığı ülkelerde, yönetenler tarafından yönetilenler üzerinde keyfi ve haksız uygulamalar olur. Ülke genelinde adaletsizlik yaygınlaşır. İşkence ve rüşvet alıp yürür. Tanıdık ve rüşvet ile bütün işler yürümeye başlar. İşler ehline verilmez. Vatandaşlar tarafından hükümete karşı güvensizlik oluşur.

Hukuksuzluğun vatandaşlara yansıması sonrasında, vatandaşlar arasında işlenen suçlar da artar. Kaos içinde huzursuz bir toplum ortaya çıkar. Ekonomik, hukuksal ve siyasi baskı altında tutulan bazı mazlum vatandaşlar hataya zorlanır. Ardından diktatörlük, düşmanları olarak gördüğü muhaliflere soykırım yapar ve savaş başlar...

#hukuksuzluk #kanunsuzluk #derebeylik #cunta #lawlessness #feudalism #junta

Kişilik nedir?

Örnek Hikaye:

1982 yılında, bir üniversitenin, Basın Yayın Yüksek Okulu’nda 2. sınıf öğrencileri  Ekonomi dersinin hocasını bekliyor. Sınıf ögrencilerinin gürültü patırtısıyla sallanırken sert görünümlü hoca kapıda beliriyor. İçeriye kızgın bir bakış atıp kürsüye geçiyor. Tebeşirle tahtaya kocaman bir (1) rakamı çiziyor. “Bakın” diyor. “Bu kişiliktir. Hayatta sahip olabileceğiniz en değerli şey. ” Sonra (1)’in yanına bir (0) koyuyor:

“Bu başarıdır. Başarılı bir kişilik (1)’i (10) yapar”.

Bir (0) daha koyuyor. “Bu tecrübedir. (10) iken (100) olursunuz”

Sıfırlar böyle uzayıp gidiyor: Yetenek… Disiplin… Sevgi…

Eklenen her yeni (0)’in kişiliği 10 kat zenginleştirdiğini anlatıyor hoca… Sonra eline silgiyi alip en bastaki (1)’i siliyor. Geriye bir sürü sıfır kaliyor. Ve hoca yorumu patlatıyor..

“Kişiliğiniz yoksa öbürleri hiçtir!”

A Sample story in English Language:

In 1982, second-year students at the Press and Broadcasting School of a university are waiting for the teacher of the Economics course. The stern-looking teacher appears in the doorway as the classmates shake with a clatter of noise. He glances in anger and goes to the podium. He draws a big number (1) on the board with chalk. “Look,” she says. “This is personality. The most valuable thing you can have in life. ” Then he puts a (0) next to (1):

“This is success. A successful personality makes (1) (10)”.

Adds another (0). “This is experience. When you are (10), you become (100)”

The zeros go on and on like this: Talent… Discipline… Love…

The teacher explains that each new (0) added enriches the personality 10 times… Then he takes the eraser in his hand and deletes the first (1). There are a lot of zeros left. And the teacher explodes the comment..

“If you don't have a personality, the others are nothing!”

Ahlak 24 saat farzdır... 

Morality is a must...

#ahlak #morality #kişilik #personality #susurluk

Savaş Sanatı İle İlgili Püf Noktaları

Savaş Sanatı İle İlgili Püf Noktaları:

Savaşın sonuçları hayal edilemez, savaşın insanlığa, uygarlığa, emeğe ve bilime verdiği tahribat bitmez. Bu sebeple, savaştan kaçınmak gerekiyor. Psikolojik savaş ise sonsuza kadar devam edecek bir mecburiyettir. Psikolojik harp müttefiklere karşı yapılamaz. Fiziksel savaşı son çare olarak hesap defterimizde tutalım...

Taktik olmadan strateji, zafere giden en yavaş yoldur. Strateji olmadan taktik, yenilgi öncesi yapılan gürültüdür.

Savaşta koşullar hep aynı kalmaz. Düşmanın durumuna göre taktiklerini değiştiren başarılı olur ve kazanır.

MükemmeIIik her savaşta çarpışarak kazanmak değiIdir. En iyi strateji savaşmadan kazanmaktır.

Düşmanı bildiğiniz kadar kendinizi de biliyorsanız, zafer konusunda şüpheniz olmasın.

Çok konuşmayarak, gizliliği güven altına almak; dimdik durup, adaletli olarak disiplini sağlamak komutanın görevidir.

İnsanlar bir kez birleştiler mi, cesurlar tek başlarına ilerleyemez, korkaklar ise tek başlarına geri çekilemezler.

Dövüş ustası olanlar öfkelenmezler, kazanma ustası olanlar korkmazlar, akıllılar dövüşmeden kazanır, cahiller kazanmak için dövüşürler.

Başkasını ve kendini bilirsen, yüz kere savaşsan tehlikeye düşmezsin; başkasını bilmeyip kendini bilirsen bir kazanır bir kaybedersin; ne kendini ne de başkasını bilmezsen, her savaşta tehlikedesin.

İnsanların içindeki kötülük tohumlarını doğruluğa, talihsizliği kazanma hırsına dönüştürmek dünyanın en zor işidir.

Savaş herkesle yapılır, barış ancak onurlu insanla yapılır.

Savaş; korku ve sefaletten başka bir şey veremez. Yakar, yıkar, öldürür, yok eder.

Bütün savaşlar, önce insanın zihninde kazanılır.

Savaşta zaferin ilk anahtarı, düşmanın niyetini anlamaktır.

Barışta oğullar babalarını, savaşta babalar oğullarını gömer.

Savaşı kazanacak kadar kuvvetli, savaştan kaçacak kadar akıllı olmalıyız.

Savaş, ölünce değil; düşmana benzeyince kaybedilir. 

Dipnot: 

Siber Savaş Nedir?

Siber savaş, bir devletin, başka bir devletin bilgisayar sistemlerine veya ağlarına hasar vermek ya da kesinti yaratmak üzere gerçekleştirilen sızma faaliyetleridir.

Saldırı türleri:

ACK saldırısı

Açık mikrofon dinleme

Ağ tarama (network scanning)

Hizmet dışı bırakma (denial of service)

IP aldatmacası (IP spoofing)

İnternet servis saldırıları

Kabloya saplama yapma

Kriptografik saldırılar

Oturum çalma

Sosyal mühendislik (social engineering)

Trafik analizi

Tuzak kapı (trapdoor)

Yemleme (phishing)

Yerine geçme (masquerading)

Yığın e-posta gönderme (spam)

Zamanlama saldırıları

Zararlı yazılım (virüs, truva atı, solucan vb.)

Siber savaşta olabilecekler:

Nükleer tesislerde, petrol ve doğalgaz hatlarında sorun çıkabilir.

Hava kontrol sisteminin kaybedilmesi sonucu uçaklar havada çarpışabilir. Uydu sistemlerinin ele geçirilmesi uyduların düşmesine ya da yörüngeden çıkmasına sebep olur.

Elektronik bankacılık durursa bankalardan ve ATM'lerden para çekilemez.

Metro, tren hatları ve trafik ışıklarının arızalanması büyük kazalara yol açabilir.

Elektrik dağıtım şebekesine yapılan olası bir saldırı durumunda elektrikle çalışan hiçbir alet kullanılamaz.

Psikolojik Savaş: 

Psikolojik savaş: Bir toplumun diğer toplum üzerinde çıkar ve amaçlarını gerçekleştirmek amacıyla, hedef kitlenin; duygu, düşünce tutum ve davranışlarını etkilemek amacıyla düzenlenen; sindirme, korkutma, propaganda gibi yöntemlerin genel adına psikolojik harp denir.

#susurluk #anzavur #gladio # illuminati #war #savas #zihinkontrolü #mindcontrol #diktator #dictatorship #sibersavas #cyberwar #psikolojiksavas #psychologicalwarfare 

Anzavurlar'ın Yönetimi Ele Geçirme Yöntemleri

Anzavurlar'ın Yönetimi Ele Geçirme Yöntemleri:

Hileli, Sahtecilik, Casusluk ve Türlü Entrika Metodları ile İstila Yöntemi:

İthal seçmen, sahte vatandaşlık, keyfe göre kimlik vermek, hile yöntemi ile resmi evrak düzenlemek, benzer yüzlerle birden fazla oy kullanmak gibi yöntemler ile devletleri ve yeraltı kaynaklarını planlı olarak ele geçirmek isteyen zümrelere son dönemlerde sıkça rastlamaya başladık. Bazı ülke yönetimlerinden nemalanan diktatörler ve destekçilerinden oluşan, gizli cabal yapılanması olarak adlandırılan, paralel yapı bugünlerde dünyanın en tehlikeli sorunu olarak görünüyor. Şahsi menfaatleri ve terör örgütü menfaatleri için resmi belgelerde düzenli hile yapan kişileri planlı casuslar olarak tanımlıyorum. Şer odakları, cunta, planlı soykırım, diktatörlük, oligarşi ve sömürgecilik yöntemleri gibi pek çok hile yöntemi ile bugünlerde bütün devletleri hiç olmadığı kadar tehdit ediyor. Maalesef gizli Cabal yapılanmasının kullandığı diğer hile yöntemlerini anlatmakla bitiremeyiz...

Cunta: 

Yönetime kuvvet kullanarak el koyan askerî ya da siyasi grup. Cunta kendi başına sadece belirli bir komite veya idari kurulun yönetimi anlamında kullanılırken, eğer cunta yönetimi askerî bir karaktere sahipse, yani komite veya kurul ordu mensuplarından oluşuyorsa (veya çoğunluğu ordu mensuplarıysa) yönetime "askerî cunta" denir. Bununla birlikte askerî cuntalar için de salt cunta ifadesi kullanılabilir.

Soykırım:

Genel anlamda konuşursak soykırım, milletin tüm üyelerinin kitlesel kırımlarla yok edildiği durumlar hariç, bir milletin anında yok edilmesi anlamına gelmek zorunda değil; ulusal bir grubun yok olması niyetiyle grubun elzem yaşam kaynaklarının yok edilmesi amacını taşıyan çeşitli hareketlerden oluşan örgütlü bir planı ifade eder. Bu tür bir planın hedefi ulusal topluluklara ait siyasi ve toplumsal kurumların, kültürün, dilin, millî hislerin, dinin ve iktisadi varlığın tahrip edilmesi ve bu gruplara dahil kişilerin bireysel güvenlik, özgürlük, sağlık, onur ve hatta yaşamlarının yok edilmesidir.

Diktatörlük:

Yetkililerin tek bir kişi veya zümrenin elinde toplanılması diktatörlük olarak adlandırılır.

Başlıca diktatörlük türleri şunlardır;

İdeolojik diktatörlük:

Devlet içinde tüm yetkileri kendi elinde tutup en üst düzeyde bulunan yöneticidir. Bu kişi aynı zamanda partisininde mutlak lideri olup dışişleri bakanlığı ve orduda başkomutanlık yapabilir. Tek parti rejimi vardır. Bu tür dikatörlüklerde demokrasiden asla söz edilemez. Katı bir liderlik ilkesi vardır. Bu diktatörlük çeşidi daha çok benzer sistemler olan nazizm ve faşizmde görülmüş olup bu diktatörlük çeşidinde en çok ünlenmiş olan kişi Adolf Hitler'dir.

Tek parti diktatörlüğü:

Tek parti diktatörlüğü de kişi diktatörlüğü içerisinde ele alınmaktadır. Devletin idaresinin ve her türlü yetkinin tek bir parti elinde bulunmasıdır. Tek parti rejimi vardır. Bu diktatörlük çeşidinde de demokrasiden söz edilemez. Partinin başında otoriter bir lider olabileceğinden kişi diktatörlüğüne benzeyebilir, bu konuda Sovyetler Birliği'nin Stalin dönemi örnek gösterilebilir.

Askerî diktatörlük:

Devlet idaresinin orduda bulunmasıdır. Bu tür yönetimlere cunta adı verilir. Siyasi partiler bulunmaz, bulunsa bile ordu kontrolünde varlığını sürdürür. Askerî yönetimlerin başına geçmiş kişiler genellikle yönetime darbe yoluyla gelmiştir. Bu diktatörlük çeşidini uygulayan en ünlü kişilere Vladimir Putin ve Muammer Kaddafi örnek verilebilir.

Emperyalizm - Sömürgecilik: 

Sömürgecilik; bir devletin ya da ulusun, kendi sınırları dışındaki topraklardaki işgücünü, doğal kaynakları ve pazarları ele geçirmesi olarak ifade edilebilir. Ele geçen bu ekonomik imkânların yanında, ele geçirilen bu bölgelerde siyasi, kültürel ve dini bir hegemonyayı da beraberinde getiren sömürgecilik; güçsüz addedilen bir ulusun her alanda yağmalanması faaliyetidir.

#susurluk #anzavur #gladio # illuminati

#zihinkontrolü #mindcontrol #diktator

#dictatorship #cunta #junta #soykirim

#genocide #emperyalizm #somurgecilik #imperialism #cabal

Diktatörlük ve Emperyalizm Nedir?

Diktatörlük Nedir?

Diktatör: 

1. Demokrasilerde geçici bir süre için olağanüstü yetkilerle donatılan yönetici, 

2. Her türlü zorba yönetici

Dikte:  

1. kelimeleri tane tane söyleyerek yazdırmak, 

2. buyurmak ~ Lat dictare bildirmek, buyurmak< Lat dicere, dict- söylemek << parmağıyla işaret etmek, belirtmek, belirlemek, adını koymak 

Güncel sözlükte: 

1. Bütün siyasi yetkileri kendinde toplamış bulunan kimse olarak tanımlanır. Otoriter yönetim tarzının despotluk, otokrasi ve totaliterlikle birlikte sık görülen şeklidir.

Bugünkü anlamıyla diktatörlük toplumsal yapıda ortaya çıkan karşıt görüşlerden birinin yandaşlarının kuvvet kullanarak iktidarı ele geçirmesi suretiyle kurulmaktadır. Kimi kez de, bir savaş tehlikesi ya da uluslararası bir bunalım, devlet otoritesinin güçlenmesini savunan diktatörlük rejimlerinin iktidara gelişine yol açmaktadır. Diktatörlüğü çoğunlukla bu iki genel nedenin ikisi birden hazırlamakta ve doğurmaktadır. Diktatörlük rejiminin, bir toplumun içinde yaşayan bir azınlık tarafından kurulduğu ve yürütüldüğü de görülür. Bir yabancı istilası sonunda doğan diktatörlükler, bu tür diktatörlüklere örnek gösterilebilir. Zamana ve yere göre çeşitli biçimler almakla birlikte, günümüzde rastlanan diktatörlüklerin genel ideolojisi, kimi zaman ırkçılığa kadar varan, aşırı bir milleyetçilik olmaktadır.

Bir diktatörlük rejiminde görülen başlıca belirleyici nitelikler, yasalarla verilmiş olan özgürlüklerin (basın, söz, siyasal örgütlenme özgürlükleri gibi) sınırlandırılması ya da baskı altına alınması; parlamento, belediye meclisleri gibi kurumların yetkilerinin sınırlandırılması ya da bunların yerine diktatörlük rejiminin siyasal isteklerine uygun yeni kurumların geçirilmesi gibi olgulardır. Diktatörlük rejiminin süresi aşağı yukarı diktatörün yaşamıyla sınırlıdır. Diktatörün ölümünden sonra genellikle rejim devrilmektedir. Yirminci yüzyılın en ünlü diktatörleri, Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra italya’da iktidara gelerek faşist ideolojiyi uygulayan Benito Mussolini ve Almanya’da Nazizmi uygulayan Adolf Hitler’dir.

Emperyalizm: 

Emperyalizm, yayılmacılık veya ekspansiyonizm, oligarşik rejimin başka devlet veya uluslar üzerinde kendi çıkarları doğrultusunda etkide bulunmaya çalışmasıdır. Etkileyen oligarşik rejim, etkilenen devletin kaynaklarından "yararlanma" hakkına sahiptir. Diktatörlük gücü, merkezî hükûmet, keyfî yönetim metotları anlamına gelmektedir. 

Çeşitli kaynaklar emperyalizmi aşağıdaki şekilde tanımlar:

Oligarşik rejim altındaki bir ülkenin topraklarını genişletmesi, oligarşik toplumun başka bir ulusu veya toplumu vergiye bağlaması,

Oligarşik rejimin veya toplumun başka bir ulus veya toplumun topraklarındaki kaynaklarından yararlanması,

Oligarşik rejimin veya toplumun başka bir bölgeye kendi kültürünü yayması ve oranın halkını köle olarak kullanmasıdır.

#susurluk #anzavur #gladio # illuminati

#zihinkontrolü #mindcontrol #diktator

#dictatorship #emperyalizm #imperialism

Zihin Kontrolü ve Astral Casusluk Nedir? What Is Mind Control and Astral Espionage?

Zihin Kontrolü ve Astral Casusluk Nedir?

Zihin kontrolünün yani diğer bir deyişle astral casusluğun ne olduğunu anlamak için önce telekinezi, telepati ve astral seyahat yöntemlerini kısaca anlatmak gerekiyor.

Astral Seyahat: Astral beden(ruh) için duvar gibi fiziksel nesneler ve uzaklık bir engel oluşturmayacağı ileri sürülür. Yani, iddialara göre kişi bu bedeniyle değil ruhu ile bir anda kıtalararası yolculuk yapabilir.

Telepati: Telepati ya da uzaduyum, bireyler arasında bilinen beş duyunun yardımı olmaksızın gerçekleştiği ileri sürülen bilgi aktarımıdır. Bir başka deyişle, telepati parapsikolojide incelenen paranormal bir yetenek olup, bireyler arasında duyular-dışı algılama yoluyla düşünce, fikir, duyum veya imajların aktarılmasını sağladığı ileri sürülen tesir irtibatıdır.

Telekinezi: Telekinezi (Yunanca: τῆλε + κίνησις, "uzaktan kontrol") ya da kısaca TK, maddeler üzerinde düşünce gücüyle etki yapma olarak tanımlanır.

Zihin Kontrolü: Zihin kontrolü veya beyin yıkama, çıkarcı kişi veya grupların "kendi isteklerine başkalarına sistemli bir şekilde etik olmayan yollarla, ikna edip alıştırması" işlemine denir. Terim; kişilerin düşünce kontrolü, davranışları, duyguları veya karar vermelerini bozacak, psikolojik veya psikolojik olmadan uygulanan herhangi bir yöntem için kullanılabilir.

Beyin yıkama ve düşünce kontrolü teorileri ilk olarak; oligarşik rejimlerin savaş tutsaklarına sistemli bir şekilde işkence ve propaganda ile nasıl kendi fikirlerini aşıladığını açıklamak için geliştirilmiştir. Bu teoriler daha sonra, özellikle yeni dini hareketlere yönelmeler gibi daha geniş alanlara yayılmış fenomenleri açıklamak için, genişletilmiş ve değiştirilmiştir. Üçüncü nesil yeni dini hareketler ve sözde siyasetçiler, kültlerin beyin yıkayarak üye toplamaları ve planlı casusluk aktiveteleri üzerinde yoğunlaşmıştır. Zihin kontrolü yapmak için astral casuslar kullanıldığı bilinmektedir. Yeni dini hareketlerin ve sözde siyasetçilerin beyin yıkama teknikleri bilimsel ve yasal anlaşmazlıklar doğurmuştur. Zihin kontrolü gibi bazı planlı programların cezası savaş suçları ve casusluk tanımına girmektedir. 

(Bknz. Nato Article 5 - Uluslararası Ceza ve Savaş Mahkemesi Article 15 - 11 Eylül Saldırıları)

Astral seyahat, telepati veya telekinezi  olarak bilinen yöntemler, ledün ilmi vasıtasıyla yapılan ruhsal yolculuklardır. Başka bir ruhun düşünceleri, hisleri ve gizli bilgileri ruhsal yolculuk vasıtasıyla öğrenilebilir. Kredi kartı bilgileriniz, şifreleriniz gibi kişisel bilgileriniz, dijital olmayan astral seyahat(astral casusluk) yöntemi ile ele geçirilebilir. Ayrıca bazı  zümreler rüyalar göstermek, ifade özgürlüğünü engellemek, iletişim özgürlüğünü engellemek, düşünce gücünü engellemek, temel yaşam hakkını ihlal etmek ve bedeni kontrol etmek suretiyle size zihin kontrolü yapmak isteyebilir. Ayrıca medya ve türlü hile vasıtasıyla halkı kandırmak ve tuzak kurmak amacında olan şer odakları olduğu ve zihin kontrolü yaptığı gün gibi aşikardır. 

Diktatörlükten nemalanan oligarşik hükümetlerin de oligarklar, bedenli ruhlar ve astral casuslar vasıtasıyla yasadışı şekilde zihin kontrolü, kara propaganda ve istihbarat yaptığı bilinmektedir. Astral casuslar insan zihninde sapıklık, algı bozukluğu ve dikkat eksikliğine yol açabilir. Bahse konu olan bu sapıklığın adını halk arasında "Ümmü Sıbyan" olarak tabir edenler olabilir. Ümmü Sıbyan'ın çocukları kaçırdığını ve çocukları öldürdüğünü anlatan bazı kaynaklar okuyabilirsiniz. Ukrayna Savaşı'nda, sözde çocuk hakları savunucusu, Maria Lvova-Belova kod adlı bir Rus hükümeti elemanının çocukları kaçırdığı ortaya çıktı. Böylece "Amon Ra" kod adlı, ilmi ledün kullanan bedenli oligarklar olarak tabir edilen casuslar ile bağlantılar bir kez daha ispat edildi. Uluslararası Ceza Mahkemesi ve Savaş Mahkemesi'nden Maria Lvova-Belova kod adlı şahsa, savaş suçları sebebiyle tutuklama kararı çıkarıldı. 

Bazı en azılı elebaşı olarak tabir edilen oligarkları bölgelerine toplamak ve yönetimlerine dahil etmek suretiyle, oligarşik yönetimlerin topluma planlı zihin kontrolü ve casusluk faaliyetleri yaptığı bilinmektedir. Oligark olarak tabir edilen, milyarlarca dolar yöneten bazı azılı elebaşları ise ayrı bir konu. 

Maalesef, Beşli Çete ve gizli Cabal yapılanması yöneticileri olarak tabir edilen oligarkların ve en azılı elebaşlarının sayısı sadece bir ülkede binlerce olabilir ve bazı hükümetler tarafından kollanması tesadüf değildir. Beşli Çete olarak tabir edilen bu gizli şahısları bazı hükümetler kendi ülkelerinde tutuklamak istemiyor. Terör ile uğraşmayan ve teröre destek veren hükümetlerin sonu askeri müdahale ile son buluyor, tarih tekerrürden ibarettir.

Oligarşik yönetimlerin teröre destek verdiği ve faal olarak içinde olduğu pek çok kez ispat edildi. "Amon Ra" kod adlı astral casusları, diktatörleri ve oligarkları İlluminati Çetesi'nin yöneticileri olarak tanımlamak gerekiyor. Ümmü Sıbyan veya oligark olarak bilinen astral casuslar, ülkemizi fethetmek için vatandaşların neslini türlü hile ve entrika ile yok etmek amacındadır. Ayrıca, astral casuslar vasıtasıyla oligarşik hükümetler gençlerin ve toplumun zihnini kontrol etmek, gençleri ve halkı devşirmek suretiyle terör örgütü bünyesine katmak amacındadır. Zihinde iletişim kurmak ve sürekli konuşmak suretiyle, parazit yapabilirler ve flood olarak tabir edilen rahatsız edici faaliyetlerde bulunabilirler. Ledün ilmini iletişim kurmak için kullanan bedenli şahıslar varsa, bahse konu olan bu şahıslar casus, oligark ve şeytan olarak tanımlanır. Bireylerin ifade özgürlüğünü, iletişim özgürlüğünü ve düşünce gücünü engellemek, temel yaşam hakkını ihlal etmek yasalara aykırıdır. Eğer başınıza böyle bir olay gelirse, NATO Genel Merkezi veya Interpol Genel Merkezi gibi "int" uzantılı dünyadaki bazı en yüksek kurumlar ile iletişime geçerek profesyonel yardım isteyin. Lütfen zihin kontrolü konusunda uyanık olalım ve şer odaklarına göz açtırmayalım. 

Konuyla ilgili tüm bireylere ders niteliğinde, güzel bir hikaye var. İlmi kötüye kullanan, rüyalar ve başka materyaller ile kendilerini  mitolojik figür, önder, gavs veya dini temsilci olarak anlatan ahlaksız şeytan kavmi üyelerine ve oligarşik zümrelere inanmayın. Şer odakları benzer yüzler ile sizi kandırmak isteyecektir. 

Örnek Hikaye: 

1982 yılında, bir üniversitenin Basın Yayın Yüksek Okulu’nda 2. sınıf öğrencileri  Ekonomi dersinin hocasını bekliyor. Sınıf ögrencilerinin gürültü patırtısıyla sallanırken sert görünümlü hoca kapıda beliriyor. İçeriye kızgın bir bakış atıp kürsüye geçiyor. Tebeşirle tahtaya kocaman bir (1) rakamı çiziyor. “Bakın” diyor. “Bu kişiliktir. Hayatta sahip olabileceğiniz en değerli şey. ” Sonra (1)’in yanına bir (0) koyuyor:

“Bu başarıdır. Başarılı bir kişilik (1)’i (10) yapar”.

Bir (0) daha koyuyor. “Bu tecrübedir. (10) iken (100) olursunuz”

Sıfırlar böyle uzayıp gidiyor: Yetenek… Disiplin… Sevgi…

Eklenen her yeni (0)’in kişiliği 10 kat zenginleştirdiğini anlatıyor hoca… Sonra eline silgiyi alıp en baştaki (1)’i siliyor. Geriye bir sürü sıfır kaliyor. Ve hoca yorumu patlatıyor..

“Kişiliğiniz yoksa öbürleri hiçtir!”

Churchill'in konuyla ilgili güzel bir sözü var, "Siyasetçi gelecek seçimleri düşünür, devlet adamı gelecek nesilleri..." Lütfen toplumun ve özellikle tecrübesiz bireylerin zihin kontrolü konusunu öğrenmesine yardımcı olalım. Sağlıcakla ve esenlikle kalın...

Dipnot:

Konuyla ilgili bazı örnek videolar var. Kesinlikle filmlerdeki olaylara özenmeyin. Ahlaktan ve akılcılıktan taviz vermeyin...

Hayalinizde örneğin 5-10 saniyelik net görüntü ve videolar gördüğünüzde, bir oligarkın size zihin kontrolü faaliyeti uyguladığı açıktır. Oligark-astral casus, astral yetki sayesinde akıllı gözlüklerinden görüntü ve videoları hayal gücünüze yansıtabilir. Bu tür zihin kontrol faaliyetleri, savaş suçları ve rehin alma meselesi olarak nitelendiriliyor. Savaş suçlarının cezası idam veya ömür boyu hapis cezası olarak biliniyor. 

Diğer Örnek Video:

#susurluk #anzavur #satan #gladio #illuminati #zihinkontrolü #casusluk 

#astralcasus #ummusibyan #diktator #astralcasusluk #oligark #oligarsi diktatörlük #siber-kinetiksaldırı #cyber-kineticattack #mindcontrol #astralespionage #astralspy #spy #espionage #oligarch #oligarchy #dictator #dictatorship

Susurluk İlçesi - Susurluk Town #susurluk

Susurluk... Susurluk...

Susurluk İlçesi - Susurluk District

Susurluk ilçesi Anzavur Çetesi'nin tarih olduğu küçük bir kasabadır. Susurluk ilçesi ayrıca hükümet-mafya-siyaset üçgeni, yolsuzluk, bor ve gizli Cabal yapılanması konuları ile ün yapmıştır. Bana göre, Susurluk Kazası bir tesadüf değildir ve bütün sorunların kalbidir. Susurluk Çetesi'nin üyelerini şeytan ve casus olarak tanımlamak istiyorum... 

Susurluk district is a small town which the Anzavur Gang was defeated. Susurluk district is also famed with the issues of government-mafia-politics triangle, corruption, boron and secret Cabal structure. In my opinion, Susurluk Accident is not a coincidence and Susurluk Gang is the heart of all problems. I want describe the members of the Susurluk Gang as demons and spies... 

Susurluk Town...

Respect all countries, obey rules...

Declaration by Atatürk to the Turkish Youth

Turkish Youth!

Your first duty is forever to preserve and to defend the Turkish Independence and the Turkish Republic.

This is the very foundation of your existence and your future. This foundation is your most precious treasure. In the future, too, there may be malevolent people at home and abroad who will wish to deprive you of this treasure. If some day you are compelled to defend your independence and your republic, you must not tarry to weigh the possibilities and circumstances of the situation before taking up your duty. These possibilities and circumstances may turn out to be extremely unfavourable. The enemies conspiring against your independence and your republic, may have behind them a victory unprecedented in the annals of the world. It may be that, by violence and ruse, all the fortresses of your beloved fatherland may be captured, all its shipyards occupied, all its armies dispersed and every part of the country invaded. And sadder and graver than all these circumstances, those who hold power within the country may be in error, misguided and may even be traitors. Furthermore, they may indentify their personal interests with the political designs of the invaders. The country may be impoverished, ruined and exhausted.

Youth of Turkey’s future,

Even in such circumstances it is your duty to save the Turkish Independence and Republic.

You will find the strength you need in your noble blood.

Mustafa Kemal Atatürk

10/20/1927

#susurluk #anzavur #gladio